I Was Here.. .

Wednesday, September 09, 2009

2 hafta önceydi. Son dönüşümde çok istememe rağmen kamil koç kendimi bi rockstar gibi hissettirmekten çok uzaktı. Tur otobüslerine gereksiz özentiler yaşadığım bi dönemdi. Zamanın BU kadar çabuk geçmek gibi bi kaygısı da yoktu sanki. Bulvardan yukarı bile yavaş yavaş çıkmayı tercih etmişti taksici. Şimdi baksan yine aynı şekilde düşünebilirim aslında. Ki sonbahar Ankara'da aşık olma-k zamanıdır. Kuğulu'da oturup kuğuları izlemeyi reddetmek aynı zamanda. Diğer taraftan melankoliyle beslenmek. Hep benzer şarkıları seçmek. Yenilere yol vermek. Geçenlere selam etmek ve diğerleri.

Eski formuna kavuşmak denen şeyin saçmalama hakkını sonuna kadar elinde tutmak olduğuna karar verdim hemen akabinde. Bi de zaaflar var bu durumda. Öl dersin ölmez, git dersin gitmez. Kimsenin de ruhu duymaz. Öyle şapşal, can sıkıcı bi durum. Ama sıkı can iyidir, ki çabuk çıkmaz.

Sıkı candan mütevellit kendi kendime ilişkiler yaşarım. Kimisi baya uzun sürer, zira her yalnız kalmak istediğimde yalnızımdır zaten. Gelsin istediğimde de atla deve değildir en nihayetinde. Sonra sıkılıp ayrılırım, kendi de dahil yine kimsenin ruhu duymaz. Ama işte böyle şen-şakrak benzetmelerle bezeli, bol yeşillikli bi yerde bile I look like a U-F-O standing in the rain.

0 bows: