"Sinir uçlarımın birbirine dokunmasıyla devrelerin kısalması bir oluyor günlerdir.." ya da benzeri bir girizgah ziyadesiyle yeterli olacaktır ruh halinin özlü bir betimlemesi için, lakin bünyenin yalnız kalmaması gerektiği gibi, bünyenin yarattıkları da bırakılmamalıdır kendi haline. Koskoca Temmuz'un boş kalışının nedeni bu şekilde açıklanabilir gayet ya da züğürt avuntusudur aslen, başka ne bahane uydurulabilir bilinmemektedir an itibariyle.
Tatilin doğasına asla ve kat'a uymayan huzursuzluk ve dinlenememişliğin suçlusu nerede aranmalıdır peki!?
Suçlu sizsiniz, sevgili DeSalvo! Hani *çaresizseniz çaresizsiniz (or vice versa) lakırdısı var ya, o durum işte..
İkinci tekil şahıslara -**ki kendilerine partner, can yoldaşı, hayat arkadaşı, yar, sevdicek ya da kısaca sevgili de denebilmektedir- duyulan ihtiyacın tavan yaptığı durumlarda ya da tüm sorunların üstesinden gelinebileceğine kalbin ve/veya zihnin tüm gücüyle inanıldığı anlarda her şeyin tepetaklak oluşu hangi bir adalet sırasına geçmektedir ***merak ediyorum. I believe in karma, evet ama o da bir yere kadar olmalı zannımca. Evrenden ne istersem o oluyorsa eğer, mütemadiyen 3'ün 1'ini istiyor olmalıyım kendisinden, hiç ama hiç hoş değil hatta gereksiz ve terbiyesiz bir durum gayet.
****Random thought;
kalp kırıklarının cam kırıklarına özendiği her yerde
tabanlarımda atmaya heveslenir olmuş kalbim..
*****Random thought #2;
şeftaline şeberdim yine de şarabın içtim, oh bebek!
* iffrit ifade. kişisel gelişim zortlatmasına karşıyım sonuna kadar, ironi yaptım yani.
** arabesque ek bilgi. gönderiye hareket katmasını beklemek mallık olsa gerek, maksat muhabbet olsun.
*** understatement.
**** geyiğe sarmaya gerek yok şu sıra, oturur ağlarım ortalarda anıra anıra *fırrk*
***** öze dönüş timsali/ dengesizin önde gideni. n'aptınız yine, sevgili DeSalvo!??
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 bows:
Post a Comment