Destiny or Circumstance?

Wednesday, May 16, 2007

-I'll go for the latter.

Ev-Anka-mall metro istasyonu-Onkoloji Hastahanesi-Kızılay TMR-Tunalı-Back to Kızılay-Ev arasında koca bir günü daha hiç etmiş bulunmaktayım. Bu yedilemenin bünyeyi en çok ilgilendiren kısmı ise Tunalı semalarında cereyan etti pek tabii ki. GJ's roof dahilinde birlikte olan Swiss Orange Moccha Chiller ve Mixed Berry -kısmen- göz göze geçirdikleri yaklaşık bir saat süresince günlerdir iç yerlerini kemiren hadiseleri tartışma imkanı bulmuş ve akabinde az da olsa rahatlamış gibi olmuştur.

Bu kaosu atlatırsak, diyorum, bi daha da sittin vakit bir şey olmaz bize. hatta yazıyorum şuraya "an itibariyle"!

Sahiplenme duygusu ve karşılığında beliriveren sahiplenilme olgusu bünyenin pek fazla alışık olmadığı bir durumdur aslen. Küreklerin ve de yüreklerin boşa sallanmadığının göstergesidir, tadı da pek hoştur. Zamana duyulan acil ihtiyaç ise ayrıca tartışılması gereken bir durum bu bağlamda, time heals everything, yes -bi de go fuck yourself as sensitively as possible- ha!

Evet, giriş ve gelişme yaptım şimdilik, zira sonuç hala belirsiz, itinayla belirginleştirilmeye çalışılıyor.

-Goodest luck on that, dear DeSalvo..

1 bows:

voodoo girl said...

Time they say, is the great healer
But I believe in chemicals baby
When the waves come crashing in
We are closer now than ever.