don't bother

Sunday, April 08, 2007

sevgili şey,
msn'de dakika başı saçma-salak wink gönderen kimseler bi kaybolsun mümkünse. kafam kadar öpücükler, efendim kalpler falan, ne gereksiz. içimin de çıkası gelmiş şu saatte, emeği geçen herkes varolsun pek tabii.

sevgili günlük,
günler çok enteresan geçiyor bu ara, yakında guruluk falan gelecek gibi. oturayım birilerinin evinde sabahtan akşama kadar köşe minderi modunda hayatın anlamını anlatayım, üstüne bir de besleyip yıkasınlar beni. şahane!

sevgili ben,
evet, seviyorum seni gayet. bir de başarılarının devamını diliyorum en içten. kendine cici bak.

sevgili sen,
yorumsuz, alt yazılı bir şeyler lazım senin için. deciphering seansları düzenlemeli hatta ama kurgulamamalı hiçbir şey. yanar-döner, loser-poser bir şeyler oldu gibi sanki son zamanlarda, hayırlısı diyoruz gayet. "A" better one, do come in and have a seat, please. o olacak sonunda.

sevgili o,
kim ki o? yok öyle biri, neymiş?

sevgili to whom it may concern,
dün busa yumurta attılar. öncesinde de "full dolu" bus içerisinde 1-2 adım daha atmamızı isteyen şoföre "göt göte gidiyoruz ulan, dalga mı geçiyosun akşam akşam" diyerek çemkirmiş bulundum. bustan inince de, yumurta atma eyleminin hemen ardından yumurtanın atıldığı camı açan mal biletçi sayesinde sol omuz başıma yapışan yumurta akını temizlemek zorunda kaldım büfeden ıslak mendil almak suretiyle (yerim böyle cümleyi!).

sevgili aydede,
azıcık uyku gönder bana. sakalın da var hem, ne güzel, muju.


0 bows: