En sevenlerim en burnundan getirdiklerim. Öyle ki; Ferzan Özpetek hayatımın filmini yapsa, adı Uno Gudubetto a Roma olurdu. Her gün su bardağında deliler gibi şarap içtiğim için katlanabilirdim kendime ancak. Bir de ayaklarımı altıma alıp kocaman koltuklarda oturmaya bayıldığım için. Şu an ise içimde akan çukulata şelalelerinde boğulayazmak istiyorum, ve modumu yanlış yerlerimden çıkarıp kendine getirmek.
Tatilden döndüğümden beri çantamı boşaltmamış olmam da garip gelmeye başladı bugün ilk kez. Nedense.