Latest: yarın dersim olduğunu hatırladığım an yapmak istediğim her şeyden vazgeçtim. bkz. hevesin göte kaçması 101. 3 minutes ago
Son 3 aydır haftanın 7 günü çalışan, ki sekizincisi yok diye inan olsun çok mutluyum, bi kimse olarak saykotik, nevrotik ve manik her türlü oluşumu köküne kadar yaşama lüksünü buluyorum kendimde. Tercih etmiyorum o ayrı. Kaldı ki yaşam tercihlerden falan da ibaret değil. Yerse. Yarın diyordum kendi kendime, dersim var. Sırf bu nedenle oturup anıra-böğüre ağlayabilirim şurada. Tercih etmiyorum o ayrı.
Son zamanlarda mastarlı tüm önermeler bünyede ultra alerji etkisi yapıyor. Yine de diline pelesenk olmak deyiminin hastasıyım. Bu bağlamda, dilime pelesenk olagelmiş bazı ifadelerin daha bir hastasıyım. Temsil-i misal, kozmik. Kimi zaman ota-boka kozmik yakıştırması yaptığım doğrudur ve fakat hakkını vererek isimlendirdiğim pek çok örneğini de bizzat yaşamışlığım var. Say desen sayamam o ayrı. Diyordum ki; kozmik anlayışımı daraltıp özele indirgenmeliyim bundan sonra, zira kozmiğin feriştahına yakın bir boyutunu yaşadım geçen hafta bugün. İç yerlerim duygusal bağlamda hala sırıtıyor olabilir olsa da (beğendim bunu), an itibariyle hadisenin teferrüatına girmek gibi bir niyetim kat'a yok. Olsaydı da tercih etmezdim o ayrı.
Bu arada, içinde bulunduğum kutlu doğum haftasının çok süpersonik geçmesini istiyorum mümkünse. Önceki yıllarda herhangi bir d-günümü bu kadar salladığımı hatırlamıyorum. Bu yüzden, beklentilerim elimde patlayacak olursa cesur bir tavır takınıp koygötüne mantığıyla hareket etmeyi planlıyorum. Aksini tercih etmiyorum. İşbu gönderiyi de tüm aralıksevicilere gönderiyorum. Afiyetle.
Son zamanlarda mastarlı tüm önermeler bünyede ultra alerji etkisi yapıyor. Yine de diline pelesenk olmak deyiminin hastasıyım. Bu bağlamda, dilime pelesenk olagelmiş bazı ifadelerin daha bir hastasıyım. Temsil-i misal, kozmik. Kimi zaman ota-boka kozmik yakıştırması yaptığım doğrudur ve fakat hakkını vererek isimlendirdiğim pek çok örneğini de bizzat yaşamışlığım var. Say desen sayamam o ayrı. Diyordum ki; kozmik anlayışımı daraltıp özele indirgenmeliyim bundan sonra, zira kozmiğin feriştahına yakın bir boyutunu yaşadım geçen hafta bugün. İç yerlerim duygusal bağlamda hala sırıtıyor olabilir olsa da (beğendim bunu), an itibariyle hadisenin teferrüatına girmek gibi bir niyetim kat'a yok. Olsaydı da tercih etmezdim o ayrı.
Bu arada, içinde bulunduğum kutlu doğum haftasının çok süpersonik geçmesini istiyorum mümkünse. Önceki yıllarda herhangi bir d-günümü bu kadar salladığımı hatırlamıyorum. Bu yüzden, beklentilerim elimde patlayacak olursa cesur bir tavır takınıp koygötüne mantığıyla hareket etmeyi planlıyorum. Aksini tercih etmiyorum. İşbu gönderiyi de tüm aralıksevicilere gönderiyorum. Afiyetle.
Kutlu doğum ayıma girip hali hazırda yarısını tüketmiş olmam nedeniyle oturup afili bir wishlist yapmak gerektiğine karar verdim. Oldukça ani bir karar olduğu için de üzerinde fazla düşünmeden aklıma ilk gelenleri şöyle bir sıralayıp şimdiden hediye derdine düşen kuzucanları az da olsa rahatlatayım dedim;
öncelikle dakkabirgolbir arsızlığın suyunu çıkarıp şu philco pc'yi isteyebilirim
akabinde ilk görüşte aşklara gark olduğum bu Steepletone plakçalarlardan, kırmızı ya da siyah farketmez, biri için bildiğin ağlayabilirim
siyahı daha güzel sanki
e plakçalar alınacak olduktan sonra bilmem kaç zamandır sulanıp bir türlü elime geçiremediğim Radiohead, In Rainbows ultra limited über fantastiş boxset de fena olmaz
en sonunda da biraz makul olmak gerektiğini düşünerek şöyle bir şey isteyebilirim, ki bugün bulamadığım için kafaya taktım. yoksa liste dahilinde aklıma gelmezdi muhtemelen
fini for now
lol/ jk
e plakçalar alınacak olduktan sonra bilmem kaç zamandır sulanıp bir türlü elime geçiremediğim Radiohead, In Rainbows ultra limited über fantastiş boxset de fena olmaz
en sonunda da biraz makul olmak gerektiğini düşünerek şöyle bir şey isteyebilirim, ki bugün bulamadığım için kafaya taktım. yoksa liste dahilinde aklıma gelmezdi muhtemelen
fini for now
lol/ jk
Gurubet bi halim var yine bu akşam. Nefis zamanlar geçirdiğimden değil de şahsıma ait nefis ile yaşamakta olduğum yakınlaşmadan sebep sanki bu hal. Bu bağlamda hemen bahsi geçmelidir ki nefis arapça bir kelime imiş ve şu anlamlara gelmekte imiş; ruhi bir şeyin kendisi, akıl, insan bedeni, ceset, kan, azamet, arzu, kötü istekler ve sayir. Şöyle bi bakınca az önce bahsettiğim yakınlaşmayı bunlardan hangisiyle yaşadım bilemedim ve fakat, evet 2 hafta+ süredir ağzıma tek bi sigara bile sürmedim! Kokladım, ama sürmedim. Gün saymayı bıraktığım için pek bi rahatım şu sıra ama it's not all peaches and cream, I know (hayat her zaman günlük ve de güneşlik değil misali). Günün belli saatlerinde geçirdiğim travmaların dışında belli arkadaşlarımı gördüğüm zaman kendimi kontrol edemez hale gelebiliyorum. Olay tam da burda gayet sıçbok bi hal alabiliyor, zira söz konusu arkadaşlarımın hiçbirini kahve kadar kolay hayatımdan çıkarmak mümkün değil. Kaldı ki "yok artık, bi de ebesinin hörekesi!". Hal böyleyken şu sıra egolarımın yönetmekte olduğu diğer bloga daha bi fazla zaman ayırma eğilimindeyim. Hem dumansız kafalar dışında yaşadığım bi haltcan da yok ayrıca. über fantastiş, evet.
Yaseminli yeşil çayımla ve yağsız gevreklerimle ben tekim, oh bebek!
Nasıl bi kafadır bu henüz ayıkabilmiş değilim
ve fakat
içimdeki bu heyecan ve hezeyan fırtınalarından kurtulup
relatively normal
bi moda geçene kadar
bugün kendin için n'aptın sorusuna
sigarayı bıraktım lan! daha ne!
cevabını vereceğim.
mis.
Nasıl bi kafadır bu henüz ayıkabilmiş değilim
ve fakat
içimdeki bu heyecan ve hezeyan fırtınalarından kurtulup
relatively normal
bi moda geçene kadar
bugün kendin için n'aptın sorusuna
sigarayı bıraktım lan! daha ne!
cevabını vereceğim.
mis.
Belirli günler ve haftalar dahilinde kutlanması gereken bi gün daha var artık. Evet, 13 yıllık ilişkimi bitirdim ve tam 1 hafta önce sigarayı bıraktım. Sabahları daha dinç kalkmak ya da mobil haldeyken nefes nefese kalmamak gibi süpersonik bi etkisini gördüğüm falan yok henüz ve fakat çağrışımlarından kurtulmak adına ara verdiğim kahve bebeğim ve küçük bi su aygırı ya da ne bileyim danacan olmamak uğruna yemediğim çukulataları da hesaba katarsak totalde fenafillaha erebileceğimi falan düşünüyorum. Ayrıca, bi süre etrafımda çok sık dolanılmaması gerektiği hususunda şuursuzca espiri yapan herkese pozitif koşullanarak götol.götol.götol demek istiyorum. Hali hazırda gudubetin gurusu olmuş bi adamım, ne gerek var di mi!
Bi de kötü bi alışkanlıktan kurtulmak için yerine başka bi kötü alışkanlık koymak lazım hede-hödösüne inanmaya meylederdim hep şimdiye kadar. Son bi'kaç gündür tavan yapan kırmızı biber tüketimim bu bağlamda sayılmaz heralde?!
Şakacıyım, evet.
Subscribe to:
Posts (Atom)