2 günde toplam 2 sigara, direksiyon başında yutulan kilometreler, hiç olmayacak otoban hikayeleri ve kaybolmayan/ kaybedilemeyen/ şaşırtmayan ben yine buralarda, başka bir şehirde ama hala orada, tüm efsanelerden uzak..eskinin pusu içinde sağı-solu silip havayı dövüyorum ellerimi sallayarak..delice. Kolay anlaşılsın, kendime büründüm sımsıkı. Battaniye gibi kapladım dört duvarımı. Sıcak geçirmez buzz gibi bir deriyim artık kendi etrafımda.
Çıplak topuklar yere vururken hangi tahtanın çıtırtısı vücut hatlarını bu kadar ortaya çıkarabilir! Tam karşımda durduğu yerde görmezden geldiğim, "don't tell me a woman did this to you.." sana mı ithaf edilmiş dünyanın öbür ucundan? Sen kimsin hem? Sabah kalktığımda söylediğim şarkı ne kadar ironikse, gözlerimi yeniden kapadığımda annemin yanıma gelip sarılması o kadar gerçekti. 26 yıl sonra bugün yine annem olsun yanımda..hep şımartsın, huzur yumağı yapsın.
3. sigara vakti geldi. Herkese benden birer şişe Vincent, dönene kadar idare etmelik.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 bows:
ne kadar hoşgeldiğini anlatacak kelimelere haiz değilim, çin seddi'nden bağdat'a kadar uzanan bir araziyi kaplayan kelime dağarcığım bile yetersiz!
hadi gel beni kurtar be ecener!
Post a Comment