Yeni müzikler çalar hep buralarda. Kulağı hep yenileri arar. Dikkat aralığı on saniyeyi geçmez, onun da 1/5'inde ilgisini kaybeder. Kaybolan her neyse demek ki kalmaya değmemiş der. Her şey için bi açıklaması vardır mutlaka. Üzülmedim der ama üzülür hep. İçinde üzülür, içinde sevinir, içinde patlar, içinde coşar. İç yerleri aşınmıştır hep. Dışardan nasıl göründüğüne aldırmaz gibi yapar. Bilinçaltı çöplüktür. Egosu da çöplüktür. İyi geçinmelerine hiç şaşırmaz bu durumda. Yeni müzikler vardır hep. İç yerlerinde çürük-çarık, eksik-gedik ne varsa öyle kendine gelir ancak. Arayış hiç bitmez. Sağından soluna bilmem kaç tane profili vardır. Her profil başka ego demektir. Her egonun standardı farklıdır. Yorulur. Daha çok aşınır. Daha çok yeni müzik bulur. Çiçekli böcekli arka planlar yaratmak ister kimi zaman. Gecenin kör bi yarısı yatıp sabah olmadan uyanmak ister. Güne ne güzel başladım bak, bu da sana kapak olsun diye geçirir içinden. İçi acır. Acımadı ki! demek ister el işaretleriyle. Ellerini bile kaldırmak istemez çoğu zaman. Dikkat aralığı on saniyeyi geçmez, onun da 1/2'sinde fena değil, kalanında da iç yerlerinden hallicedir. Bu böyle istediği kadar devam edebilir. Egosu da çöplüktür. Egosunu sever. Alternatiflerini daha çok sever. Tüm bunların çıkış noktası da bi yenidir. Yeniyi de sever. Tüm insanları sevmeye gerek yoktur. Zaten sağdan sola da dönmek istemez artık. Hepsi silinmelidir. Hiçbir benzetme yapmak istemez. Her şey için bi açıklaması vardır. Teşekkür eder. Gözlerini hafif hafif kısar. Pis bi gülümseme değildir görünen. Onbeşinci saniyeden onaltıncı saniyeye geçerken nefesini tutar. Gerisi önemli değildir.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 bows:
Post a Comment