counting the ravens and the days and the like

Saturday, April 26, 2008

Siyah botlarını 20 gün sonrasında son kez çıkarıp geçen 137 güne silinecek yenilerini ekleyecektir DeSalvo kişisi. Basit bir ayrılığı karmaşık bir kavuşamama trajedisi haline getirmeye gerek olmadığını düşünmektedir, zira bundan sonra herhangi bir ayın 26'sını bu şehirde bu durumda görmeyecektir.

Öncesine dair bi'şey kaybolmamış bin şükür. Bundan sonra mottomuz -ağız dolusu ve ifadenin hakkını sonuna kadar vererek- "Ankara karım İstanbul metresim olsun", evet.

34

Saturday, April 12, 2008

Her aya 1-2 gönderi köşesinde bu hafta Apranax bağımlısı olmam dışında yazacak pek bi'şey yok. Olsa da yazmam zaten, zira "uff" desem askerlikle ilgili bi'şeyler çıkıyo arkasından, kas(ıl)maya gerek yok.

Neyse işte, dişim falan hiç ağrımazdı benim, İstanbul'un suyundan mı neresindense artık pek bi ızdırap veriyo bünyeye hınzır azı. Gecenin köründe uyandırması yetmez gibi bi de beynime acımasız oklar göndererek yaş getirtiyo uykulu gözlerimden. Sonrası 2 Apranax ve 1 sigara..da nereye kadar!!

Geçenlerde elemanın biriyle şöyle bi diyalog geçti aramızda;

Eleman: (Yarı beline kadar uzandığı pencereden bilgisayarı göstererek) Abi ne oynuyosun öyle?
Ben: (İstifini bozmaz şükela bi tavırla) Need for Speed.
Eleman: Ooooo hangisi yau.
Ben: 2.
Eleman: Olm o ne zamandan kaldı be.
Ben: İsa'dan bittabi, arabaları da havarileri kullanıyo zaten bak!
Eleman: Haha! Peki ne kullanıyolar?
Ben: (Alaycı bi gülümsemeyle) O-hooo-ooo sen de yani..Chariots of the God, ne kullanıcaklar ki başka!!

Az birazdan çıkıp uçak biletimi almak niyetindeyim. 17 Mayıs 2008 Cumartesi akşam üstüsü Sabiha Gökçen'le randevum olacak muhtemelen.

İlgilenenlere öpücüklerimle...