Exit Music

Monday, August 31, 2009

Bugün 31 Ağustos.

Tatil bitti, götün götün döndüm. John Doe gelmek istemedi. Hala astrolojik saatin yamacında içiyodur muhtemelen. Hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim yeri buldum ya, gerisi yalan.

Bi de kanlı-canlı Radiohead izlemiş bi kimseyim artık. Ayrıntılar ve daha fazlası belki sonra.

Gloaming

Sunday, August 16, 2009

John Doe ile hayatımızın en anlamlı tatiline çıkıyoruz.
Oh God, çok heyecanlı!
Öptük.

Eew!

Sunday, August 09, 2009

Bir eskimo güzellemesinde denir ki; "hani ilk o bi'şey yazsın diye beklersin ya, sonra da bi bakarsın offline olmuş. işte tam o saniyenin hastasıyım."

Bir eskimo demişken, şu gurubu çok sevmeye başladım son günlerde.
Tori saolsun.

Eet!

Kimi zaman böyle poh-pohlanmak ve/ya pış-pışlanmak isteyebiliyor insan dediğin. Bugün yine öyle bi gün korkarım. Korktuğum oluşumlar değil bizzat kendimdir onu da belirtmek isterim. Ne menem bi saçmalık aslında, alnımın orta yerinde boynuzdan hallice bi ikincil ergenlik sivilcesi var. Hemen arkasında da beynimin ön loblarından (evet, bademciklerim gibi onlardan da çok var bende) bi kısmı uyuşmaya meyilleniyor belli zamanlarda. Dün gece ucuz atlattığımız kazanınsa tüm bunlarla hiçbir alakası yok. Şöyle bi düşünüyorum da, o araba bize çarpsaydı muhtemelen neither Na-jay nor ben şu an bulunduğumuz yerlerde olabilirdik. Düşüncesi hoş değil ve fakat ertesi gün üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı da muhakkak. Kontrolsüz mallığın böyle bi ironisi var işte.

Bu bağlamda, Prag çok ucuz bi şehir önermesine bile verdiğimiz ilk örnek biranın sadece ve sadece 1 avro oluşuyken alkol kötülüklerin feriştahı olsa kaç yazar!.

Eek!

Friday, August 07, 2009

Bak Canım Benim,

Alışkanlık haline getirdiğim bu saçma sapan akşam uykusu mu desem sümsüklenmesi mi desem neyse işte çok enteresan ruh hallerine sokuyo beni haberin olsun. Bugün taş çatlasın 40 dakka içim geçmiştir ve fakat alaaaaahım ne kadar yannız bi adamım ben diyerek uyandım, ki utanmasa alt dudağım da korkak bi yaprak gibi titreyecekti nerdeyse, o derece. Şimdi ayılabilirsem bi dışarı çıkasım var, olmadı gittigidiyornoktakomdan mevsimlik bi human cocoon bakıcam kendime.

Seninim.
as df gh

Bu Şarkıyı Çıkaran Kafadan Ben de İstiyorum v3.0

Tuesday, August 04, 2009

müzik ruhun kadrolu gıdası değildir,
Sigur Rós- Viðrar Vel Til Loftárása Offical


öldürmeyen süründürür,
Sigur Rós- Viðrar Vel Til Loftárása Live


missing the glamour, Marilyn Manson - The Dope Show

Stream of Consciousness

Saturday, August 01, 2009

Photobucket

Present Tense

*Sabahın köründe bu satırları hangi amaç uğruna yazdığımı inan ben de bilmiyorum.

*Şurada başlattığım yeni blogumla alakalı sinir olduğum belli başlı hususlar var, ki bu hususlara en uygun platformda ayrıca değineceğim.

*An itibariyle iffetli dil kullanma taraftarıyım. İffetli dil diye bir kavram var artık, evet.

*Nada'nın ölümüne bistro hali dışarıdan bakarken ya da ayakta durmuyorken gayet güzel. Yaşlanıyoruz artık miirim, öyle iş çıkışı ortamlara gidip saatlerce ayakta shotlara vurmak diz ve bel ağrısına sebebiyet veriyor, çok korkunç.

*Gönderi başlığı, 23 Ağustos 2009 tarihinde kanlı-canlı izlerken anıra-böğüre ağlamayı planladığım Thom Yorke'a ithaf edilmiştir. Yoksa kullandığım iffetli gramer kalıplarının aslen şimdiki zaman olduğunun bilincindeyim. Kaldı ki, fazlasıyla geniş bir insan olduğumu düşünüyorum.

*Prag'da kalacağımız insanlıkdışıolduğunudüşündüğüm apartman dairesine temelli yerleşmek gibi bir planım var.

*Madonna'nın yeni şarkısı Celebration'ı çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Ancak, ofise geldiğim 08:20'den beri on loop kendisini dinliyorum. O da ayrı bir ironik.

*Tamamen ego ve libidodan yapılma bir kimse olduğuma eminim artık. Sırf bu yüzden bazı günler kendimi çok ama pek çok seviyorum.

*Kalan günler için de farklı nedenlerim var elbet.

*Kişisel farkındalık gibisi yoktur şu dünya üzerinde.

*Aşkla kal dünya :spank: