48

Saturday, March 29, 2008

Paint üzerinde post-anderthal abstracto çalışmalar yapıyorum artık ve İtalyanca öğrenmeye heves ediyorum Babylon ile. Babil'in asma bahçelerinde salınasım var vurgulu "r"lerimle. İngilizce de biliyorum ya nasılsa, zorluk çekmem zannımca.

Her şeyi ve herkesi düşünecek o kadar çok vaktim var ki, etrafımda "hiç bi halt düşünemez oldum" şikayetiyle dolaşıp duran herkesin aksine mütemadi bir brainstorming halindeyim. "Tamam, budur!" dediğim her planın sonrasında hadise dönüp dolaşıp "ama para yok a.k." ye geliyor olsa da, hayallerim, aşkım ve ben low-profiled bi yerde full speed ilerliyoruz.

Bu arada, 2 hafta sonra biletler geliyor. Military terminology bünyesinde bilet, vatan aşkı içerisinde kışlaya giriş yapan bir alt dönem aaahskerlere karşılık gelmektedir. Sonrasında so-called vatan, millet, sakarya zihniyetine bol bol maruz kalacak olan bu gençler, satır aralarındaki welcome to the jungle, ready to get fucked insensitively!? mesajlarını göremeyecek ve ciddi ciddi vatani görevlerini yerine getirdiklerini zannederken, aslında bünyelerinde kalan -o da varsa- 2.5 gram vatan-millet sevgisini de kaybedeceklerdir.

Şöyle bir saptama var bu bağlamda;

Doğu'da asker vatanı bekleyen bir kahramanken, Batı'da, kep ve botlar arasında skilen bir et parçasıdır.

Üstleri memnun etmek için kıç yırtarken, gençlerin "aidiyet" duygusunu tamamen yok ettiğini farkedemeyen ya da bariz göz ardı eden tüm ordu camiasına benden az şekerli bi 3'ün 1'i.

1 bows:

voodoo girl said...

o zaman ben de sana "unuturum sanmıştım güzelim gözüm yollarda kaldı" isimli parçayı armağan ediyorum alicin. bi aksilik olmazsa 19unda henüz belli olmayan bi saatte ordayım, 20sinde kahvaltıda buluşmayan top olsun.