Inside a Bubble

Sunday, February 18, 2007

[..and just like ships we float through each other's lives, through the waters of beauty and grace.]

"black" ve "white" arasındaki kocaman yelpazede kendime yer edinememiş olmanın hıncıyla "tiny little" ve "great big" arasına sokulmaya çalışıyorum usulca. belki onlar da yetmeyecek, yeni arayışlar gerekecek her zaman olduğu gibi. durulmanın zamanıdır artık. suya batarken, burun deliklerimden çıkan birkaç baloncuğun ardında hayal meyal görebildiğim sen misin? bilincim yerindeyken net bir cevaba ihtiyacım var, sadece evet ya da hayır demen yeterli. cevabın evet ise, gelip kurtarmanı bekleyeceğim ruhumu donduran suya aldırmadan; hayır ise, giderek uzaklaşan baloncukların ardında hayal olarak kalıp kaybolacaksın bir süre sonra. baloncuklar yüzeye ulaştığında da bir parçam özgürlüğüne kavuşacak belki yeniden. patlayıp yokolmadan bir süre suda dursunlar öyle, yansıman da üzerlerinde. dibe ulaştığımda kapatacağım gözlerimi, sonrası önemli değil. o ana kadar bekle lütfen, ve..baloncuklarıma iyi bak!

,

1 bows:

voodoo girl said...

somebody has to pay for the damage done..